Özellikle öğle saatlerinde dışarı çıkılmaması ve bol su tüketilmesi gerektiğini dile getiren Altınsoy, güneş çarpmasının ağır sağlık sorunlarına ve ölüme yol açabileceğini belirtti.
Güneş çarpması nedir?
Dr. Altınsoy, halk arasında sıkça kullanılan 'güneş çarpması' teriminin tıbbi karşılığının 'ısı çarpması' olduğunu belirterek, "Isı çarpması, vücudun ısı regülasyon sisteminin bozulduğu bir durumu ifade eder. Yani vücut, kendini yeterince soğutamaz hale gelir." dedi.
"Vücut sıcaklığı 40 dereceyi geçerse tehlike büyür"
Dr. Altınsoy, "Öncelikle 'ısı çarpması' veya halk arasında daha sık kullanılan adıyla 'güneş çarpması' dediğimizde neyi kastettiğimizi açıklamak gerekir. Bu durum, vücudun ısı regülasyon sisteminin bozulduğu bir dönemler aklımıza gelmesi lazımdır. Yüksek sıcaklıklarda vücudumuzun ısı regülasyonunu sağlayan temel organımız deridir. Akciğerlerle nefes alıp verirken burada ısı alışverişi meydana gelir. Cilt yaşlandıkça bu regülasyon belirli bir noktada bozulur. Çocuklarda bu regülasyon yetişkinlere göre daha zayıftır." ifadelerini kullandı.
"Vücut sıcaklığı 39-40 derecenin üzerine çıktığında tehlike artar"
Sıcaklarda daha dikkatli olunması ve belirli saatlerde dışarı çıkılmaması uyarısında bulunan Dr. Altınsoy, "Vücut sıcaklığı 39-40 derecenin üzerine çıktığında, organların işleyişinde bozulmalar meydana gelir. Enzimlerin görevini yerine getirememesinden bu hastalar bize ilk olarak baş ağrısı sikayetiyle başvurur. Bu regulasyon bozuldukça bu bilinç bulanıklığına kadar gider, geniş bir yelpaza şeklindedir. Enzimlerin aktivitesini yerine getiremediği yüksek sıcaklıklarda 39derece üzerinde ölümcül seyredebilir. Özellikle bu konuda günün saat 11 ile akşam güneşin batma vakti olan saat 5'e kadar dışarıya çıkılmaması, cilt teni açık renkli olan insanların özellikle 30 faktör üzerinde krem kullanmalarını, şapka kullanmalarını, göz sağlığının korunması adına da güneş gözlüğü kullanmalarını önemle tavsiye ederim." şeklinde konuştu.
"Bol sıvı ve meyve tüketin"
İş gereği sıcak havaya daha çok maruz kalan vatandaşlara uyarılarda bulunan Dr. Altınsoy, " Özellikle sıcak işlerde çalışan insanların — özellikle fırın başı, restoran mutfakları ya da ağır sanayi gibi yüksek ısıya maruz kalınan işlerde — çalışan bireylerde sıvı ve elektrolit kaybı oldukça yaygındır. Bu nedenle, yaz aylarında bu kişiler bol miktarda sıvı tüketmeli ve elektrolit açısından zengin meyvelere, özellikle de elekrolit bakımından içeriği yüksek olan muz tüketilmesini öneririm. Yaz aylarında, kış aylarına kıyasla sıvı tüketimi mutlaka artırılmalıdır. Vücudun terleme yoluyla kaybettiği su ve tuzun yerine konması için meyve tüketimi artırılmalı, dengeli bir elektrolit alımı sağlanmalıdır." dedi.
"Çocuklar ve yaşlılarda daha dikkatli olunmalı"
Güneşten en fazla etkilenen yaş grubu yaşlılar ve çocuklara dikkat edilmesini gerektiğini vurgulayan Dr. Altınsoy, "Çocuklar, vücut yüzey alanını hesapladığımız zaman çocuklarda vücut yüzey alanı deriye ve akciğere oranla daha yüksek olduğu için bunlarda ciltte, ısıya sekonder olarak kaybettiği oran yüksek olduğundan çocuklarda buna çok dikkat etmemiz lazımdır. Yaşlı bireylerde ise cilt geçirgenliği yaşla birlikte arttığı için terleme yoluyla daha fazla sıvı kaybı yaşanabilir. Bu gruptaki bireyler de sıvı tüketimlerini artırmalı, özellikle günün en sıcak saatleri olan 11.00 ile 17.00 arasında dışarıya çıkmamaya özen göstermelidir." ifadelerini kullandı. (İLKHA)
