Öncelikle tüm okumayı sevenlere selam ve sevgilerimi yoluyorum. Ben Erdal ŞİMŞEK
Malatya, daha 6 Şubat depreminin yaralarını sarmaya çalışırken, beklenmedik bir doğal afetle bir kez daha sarsıldı. Art arda gelen olumsuzluklar, şehrin direnme gücünü sınarken, Malatyalıların yaşadığı çaresizlik ve umutsuzluk derinleşerek travmatik ve sancılı bir sürece evrilmekte.
Depremin ardından yeniden yapılanma umuduyla hayata tutunmaya çalışan Malatyalılar, şimdi de bambaşka bir sorunla karşı karşıya. Henüz tam olarak ne olduğu belirlenemeyen ve 36 ilin etkilendiği söylenen bu doğal afet, tarım arazilerinde büyük hasara yol açtı. Özellikle kayısı başta olmak üzere, elma, armut, ceviz, şeftali ve dut gibi önemli geçim kaynakları zarar gördü.
Bu durum, zaten ekonomik olarak zor günler geçiren Malatya için adeta bir yıkım oldu. Depremde evlerini ve işlerini kaybeden, geçim kaynakları zarar gören binlerce insan, şimdi de tarlalarındaki ürünlerin yok olmasıyla geleceğe dair umutlarını yitirme tehlikesiyle karşı karşıya. Bu sürecin Malatya’da yeni göçlerin sebebi olacağı açık bunun için çokta düşünmeye ve kafa yormaya gerek yoktur. Deprem nedeniyle yapılan evler ve geri dönüşümlerde yapılacak evlerimde tamamlanmasıyla plansız ve gereksiz birçok alanında ranta açıldığını da görmüş olacağız.
Yetkililerin bu duruma ivedilikle müdahale etmesi, çiftçilere destek olması ve Malatya'yı "doğal afet bölgesi" ilan etmeleri bir anlam ve önem taşıması gerekiyor yoksa bir oldu bitiyle realist olmayan rakamlarla bu mağduriyet giderilemez. Aksi takdirde, Malatya'nın yeniden ayağa kalkması çok daha zorlu bir süreç olacak.
Malatyalıların yaşadığı sorunlar aslında tüm Türkiye şu an yaşadığı sorunlarda bağımsız değildir deprem sürecinde gördük ki doğal afetler bir gerçek ama sen siyaseten ve kamusal olarak buna ne kadar hazırlıklısın. Maalesef sonuç olarak hiçbir hazırlığın yok afet tedbirleri formaliteden ibaret buda böyle olunca sesimi duyan varımı demeye devam etmek acı ama gerçek. Biran önce gerçeklerle yüzleşmeli deprem, don olayı gibi olaylara çözüm ve arge oluşturulmalı kaynak ve bütçe verilerek bilimsel çalışmalarla ancak sorunu gidere biliriz.
