Bu büyüklükteki yangınlar mantar gibi niçin çoğaldı?
Bu büyüklükteki yangınlar niçin zamanında söndürülemiyor?
Eski Türkiye’de YSE diye bir kurum vardı.Kırsal alanın yol su elektrik işine bakardı. Greyder ile baharda yol ve şarampollere greyder vurarak yangınlara karsı yolda ve şarampoldeki otları yok ederek çıkabilecek bir yangın durumunda yangının yayılmaması ve yolun diğer tarafına geçmemesi için ve yağmur sularının çevreye zarar vermemesi için yollardaki sarampolleri açarak ,kamu olarak önlemini alırdı.
Devletin Bu kurumu Büyükşehir olan yerlerde iktidar tarafında kaldırılarak , Bu kurumun yaptığı görevler belediyelere devredildi. YSE özelikle orman işletmelerinin olmadığı illerde yangınlara karşı yaptığı hizmetler büyük önem arz ediyordu.
Ancak YSE geçmişteki tecrübesini maalesef Belediyelere aktaramadı ve belediyelerde yıllarca bu işlevini unuttu, vatandaşın zaten böyle bir talebi olmadı.
Malatya da dahi artık Büyükşehir Belediyesi ve İlçe Belediyeleri yol yapıyor ,ancak yol bakım hizmetini yıllarca ihmal etmektedir, şarampoller açılmamaktadır.
Yangın anında ise işte ülkemizdeki facialarla karşılaşmak kaçınılmaz olabiliyor.
Aynı çalışmaları o yıllarda Karayolları da ve orman işletmeleri de görevlerini ihmal etmeden gerekli özeni gösterirlerdi ve büyük ölçekli yangınların önüne geçilirdi.
Ancak;
Bugün Malatya da gördüğümüz kadarı ile Malatya dan Karayollarının şarampollere gerekli özeni göstermediği ve Belediyelerin şarampolleri ve tarla içi yolları yangına karşı hiç açmadıkları görülmektedir.
Ben görev icabı 1980-1988 yılında Kahramanmaraş İli Andırın İlçesinde görev yaptım. İlce tamamen çam ormanlarla kaplı bir ilçe idi.O yıllarda Orman İşletmesi orman içi yolları ıslah ederek sürekli açık tutar ve bir yangın halinde yangının bitişik parsellere atmaması ve müdahaleyi zamanında yapmak için o günkü şartlarda orman içi yolları ve şarampollere greyderlerle açarak yol içi ve kenarındaki otları vurarak yangına karsı önlemlerini alırlardı .
Devletimizin aslı görevini yaptığı dönemlerde tüm kamu kurumları görevini eksiksiz yaptığından dolayı geçen yıl Diyarbakır ve Çevresinde bu yıl ege bölgesini içine alan yangınlar tabii afet durumu hiç bir zaman oluşmamıştır.
Bu yangının tahribatların temeli devlet kurumlarının ihmalinde ve bürokrasideki nitelik erezyonun da kaynaklanmaktadır.
Sonuç olarak bu afetlerde ders alınarak devletimizin ve gerekirse büyükşehir belediyelerinin yangına karşı yangın söndürme flosunu olusturması kaçınılmazdır. Aynı şekilde TSK kendi içinde yangın söndürme uçakları da bulunan profesyonel birlik oluşturarak vatan topraklarını koruduğu gibi Ormanları da fiilen korumalıdır.Küçük yangınların afet boyutuna gelmesinin tek sebebi kamu kuruluşlarının görev bilince uzak, masa başı memurluğa özentinin bir sonucudur, oysaki alınacak önlemler ve alınması gereken önlemler konusunda gerek alt birimlerini donatacak olan ve gerekirse ihiyaçlarının giderilmesi konusunda bilgi üreten, talepte bulunması gereken kurumlar yok….!
Denetim Yok ..!
Görevini yapan bürokrat itibarsız..!
Liyakat yok....!
Makam ve şatafat olabildiğince ...!
Allah bu topluma yardımcı olsun.