Tarih: 23.05.2025 17:52

Üney: Kurban Bayramı tatil değil, ibadet ve yakınlaşma zamanıdır

Facebook Twitter Linked-in

Kurban Bayramı’na sayılı günler kala Mardin İl Müftü Yardımcısı Ali Üney, kurban ibadetinin dini ve toplumsal yönlerini hatırlatarak, İLKHA’ya önemli açıklamalarda bulundu.

Kurbanın sadece bir kesim işlemi olmadığını, takva ve samimiyetle yapılması gereken bir ibadet olduğunu belirten Üney, bayramların tatil değil, ibadet ve yakınlaşma vesilesi olduğunu söyledi.

Kurban kelimesinin “yaklaşmak” anlamına geldiğini hatırlatan Ali Üney, şunları söyledi “Kurban Bayramı’na sayılı günler kaldı. Yüce dinimiz İslam, bize iki bayram hediye etmiştir: Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı. Kurban kelimesi, ‘yaklaşmak’ anlamına gelir. Bu ibadeti yerine getiren bir Müslümanın, kurban vesilesiyle Allah’a yaklaşacağını ve bu niyetle bir adım atacağını bilmesi gerekir. Bu şuurla kurban ibadetine yönelmek çok önemlidir.”

“Bayramı bayram yapan ibarettir”

Bayramların tatil anlayışıyla değil, ibadet ve paylaşım şuuru ile geçirilmesi gerektiğini belirten Üney “Kurban Bayramı dört gün olması nedeniyle vatandaşlarımız tarafından çoğu zaman tatil fırsatı olarak değerlendiriliyor. Oysa bayramı bayram yapan şey, tatil değil, bu günlerde sevdiklerimizle bir araya gelerek ibadet ve paylaşımda bulunmaktır. Kişinin kendi bulunduğu yerde kurbanını kesmesi, bunu eşiyle, çocuğuyla, komşusuyla ve dostlarıyla paylaşması, bayram sevincini daha anlamlı kılar. Bayramı bayram yapan işte budur.” dedi.

Kurban ibadetinin dini hükümlerine ve çevre temizliğine dikkat edilmesi gerektiğini kaydeden Üney “Kurban ibadeti, belirli şartları taşıyan bir hayvanı Allah rızası için kesmektir. Bu şartlar hakkında halkımız, hocalarımıza danışabilir ya da Diyanet İşleri Başkanlığı’nın internet sitesinden bilgi alabilir. Ayrıca bu ibadeti yerine getirirken çevre sağlığı ve temizliğine dikkat etmek zorundayız. Bu sadece belediyelerin ya da ilgili kuruluşların görevi değildir. Her birey çevresine karşı sorumludur. İbadet yaparken başka bir günaha düşmemek gerekir. Bu bilinçle hareket edersek daha sağlıklı bir ibadet gerçekleştirmiş oluruz.” şeklinde aktardı.

“İmkanı olan herkes mezhebe bakmaksızın kurban kesmelidir”

Üney, bağış ve vekâlete de değinerek “Elbette maddi durumu olan kardeşlerimiz kurban ibadetini bizzat kendileri yerine getirmeli. Ancak hem yurt içinde hem yurt dışında kurban bağışı yapmak isteyenler için Türkiye Diyanet Vakfı yıllardır bu hizmeti başarıyla sürdürüyor. Kurban kesmek, Hanefi mezhebine göre vaciptir, bazı mezheplerde ise sünnet-i müekkede kabul edilir. Bu, hafife alınacak bir sünnet değildir. Peygamber Efendimiz’in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) bizzat yerine getirdiği güçlü bir sünnettir. Dolayısıyla imkânı olan kardeşlerimizin kurbanlarını kendileri keserek Allah’a yakınlaşma yolunu tercih etmeleri, en güzel olandır.” ifadelerinde bulundu.

Kurban ibadetinin tarihine ve anlamına da değinen Üney, şu ifadeleri kullandı “Kurban, Hz. İbrahim’den bu yana süregelen bir ibadettir. Oğlu İsmail’i Allah’a adaması üzerine Allah’ın kendisine bir koç fidye olarak göndermesiyle başlayan bu ibadet, aslında çok daha eskilere, Hz. Âdem’in oğulları Hâbil ve Kâbil’e kadar uzanır. Kur’an-ı Kerim, onların da kurban kestiğini bildirir. Kâbil’in kurbanının kabul edilmemesinin nedeni, samimiyetsizliği ve takvadan uzak oluşuydu. Nitekim Kur’an’da ‘Allah ancak takva sahiplerinin kurbanını kabul eder’ buyrulur. Dolayısıyla Allah’a yalnızca et ya da kan ulaşmaz, ulaşan bizim samimiyetimiz ve niyetimizdir.”

Bayramın asıl ruhunun akrabalık, paylaşım ve muhabbet olduğuna dikkat çeken Üney “Bayramlar sadece tatile gitmek için değil; eşimizi, dostumuzu, akrabamızı görmek, onları aramak, ziyaret etmek ve gönülleri tekrar birbirine yaklaştırmak için bir fırsattır. Belki bir yıldır görmediğimiz bir yakınımızı ziyaret ederiz, belki bir telefonla hâl hatır sorarız. İnsanlar birbirinden uzaklaştıkça ilişkiler zayıflar. Ama birkaç güzel kelime, bir ikram, bir tebessümle bu bağlar yeniden canlanır. Bazı kardeşlerimiz, ‘Biz gitsek de onlar bizi aramıyor, ilişkimiz soğuk’ diyebilir. Ama unutmayalım, Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) buyuruyor ki, ‘Sıla-i rahim, sana gelmeyene senin gitmendir’. Biz ilk adımı atalım. Muhabbeti yeniden tesis etmek için gayret gösterelim. Bayramlar, sadece kurban kesmek değil; akraba ziyaretleri, komşuyu gözetmek, anne baba hakkını gözetmek, ihtiyaç sahiplerini hatırlamak gibi pek çok güzelliğe vesile olmalı. Bu şuuru kaybetmeden, Kurban Bayramı’nı en güzel şekilde idrak edelim inşallah.” şeklinde konuştu. (İLKHA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —