Bugün, 20 Mayıs 2025 Salı
9514,01%-1,60
38,83% 0,08
43,80% 0,28
4096,44% 1,67
6626,03% 0,37
İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, işgal ile ticaret anlaşması müzakerelerine ara verdiğini duyurdu.
Hükümet ayrıca, işgalci rejimin Gazze'deki saldırıları genişletmesi nedeniyle işgal büyükelçisini de çağırdı.
İngiltere Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada Lammy, Gazze’ye yönelik son kara saldırısı olan "Gideon’un Savaş Arabası" kapsamında işgalin Gazze’ye gıda girişini minimum seviyeye indirerek sivilleri açlığa mahkûm ettiğini söyledi. İşgal Başbakanı Netanyahu’nun "açlığı önleyecek kadar" yardım girmesine izin verileceği yönündeki açıklamasını alıntılayan Lammy, bunu "iğrenç" olarak nitelendirdi.
İşgalci rejimin son haftalarda üç hastaneyi daha vurduğunu, yardım çalışanlarının öldüğünü ve ablukanın Gazze’yi kıtlığın eşiğine getirdiğini belirten Lammy, işgalci rejimin uluslararası toplumun çağrılarını hiçe sayarak savaşın kapsamını genişlettiğini kaydetti.
Lammy, bu gelişmelerin ardından, İngiltere’nin işgal rejimi ile yürüttüğü yeni serbest ticaret anlaşması müzakerelerinin derhal askıya alındığını açıkladı. Ayrıca 2030 İkili Yol Haritası kapsamında yürütülen işbirliklerinin de gözden geçirileceğini de ifade eden Lammy, bugün işgal büyükelçisinin bu kapsamda Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldığı da sözlerine ekledi.
Lammy, bu karara rağmen işgalci rejime bağlılığını bir kez daha teyit etti. Dışişleri Bakanı, İngiltere’nin işgal rejimiyle "dostluk ilişkilerine değer verdiğini ve israilin güvenliğine bağlılığını sürdüreceğini" belirtti.
Batı Şeria’daki yasa dışı yerleşimlerin artışı ve bu bölgelerdeki şiddetin tırmandığına işaret eden Lammy, bu nedenle, yerleşimci hareketle bağlantılı üç kişi ve dört kuruluşa daha yaptırım uygulanacağını aktardı.
Konuşmasında "iki devletli çözüm" vurgusu yapan Bakan, "barışın tek yolunun hem israillilerin hem de Filistinlilerin güvenlik içinde yaşayacağı bir çözüm olduğunu" ileri sürdü.
7 Ekim 2023'ten bu yana işgal rejiminin Gazze'deki soykırımını destekleyen İngiltere'nin, aldığı bu kararın arkasında işgalci rejimin dünya siyasetinde yalnızlaşması ve bununla birlikte artan uluslararası toplumun baskısı olduğu belirtiliyor. (İLKHA)
