Mardin Artuklu Üniversitesi Kızıltepe Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi tarafından Artuklu ilçesine bağlı kırsal Küçükköy bölgesinde “Tarla Günü” etkinliği düzenlendi.
Fakülte Dekanı Prof. Dr. Yusuf Doğan ve Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Hüsnü Aktaş’ın öncülüğünde gerçekleştirilen etkinlikte, bölge çiftçilerine tescillenmiş ve tescillenmeye aday buğday çeşitleri tanıtıldı.
Etkinlik kamu kurumları ve özel sektör temsilcileri işbirliğinde gerçekleştirildi.
Etkinlik kapsamında çiftçilerle birlikte sahaya inerek ürünleri yerinde tanıttıklarını belirten Prof. Dr. Yusuf Doğan, şu ifadeleri kullandı:
“Tarla günü kapsamında özellikle kamu-özel sektör iş birliğiyle arazide buğday ıslahı ve çeşit geliştirmeye yönelik çeşitli adaylarımız var. Burada çiftçilerimiz daha önce ekimlerini gerçekleştirip bölge için adaptasyon çalışmalarını yapmaktayız. Ayrıca çiftçilerle beraber tarlaya inerek buğday çeşitlerini karşılaştırmalı bir şekilde görmelerini sağlıyoruz. Çünkü çiftçiler kendi gözleriyle görmedikleri zaman inanmıyorlar. Biz de tarla gününü hasat zamanına denk getirerek, hasat öncesi çiftçilerimizle beraber tarlada ekmiş olduğumuz tahıl ve baklagillerin birbirlerinden farklı olduğunu ve bölge şartlarında hangisinin daha ekonomik olduğunu göstererek bunun üretimini yapıp çiftçilerimize ekonomik anlamda katkı sağlamak amacıyla bu etkinliği düzenledik. Bu yıl üçüncüsünü yapıyoruz.”
Doğan, kuraklığın özellikle mısır üretimini olumsuz etkilediğini dolayısıyla alternatif ürünlere başvurulması gerektiğini aktararak, “Mısır ekimini engelleyebilecek belli bazı kontrollerimiz var. Onlardan bir tanesi de ne yazık ki bu kuraklık. Her geçen gün su seviyesinin daha derinlere inmesiyle birlikte artık mısır ekonomik olmaktan çıkmaktadır. Ondan dolayı biz çiftçilerimize alternatif ürünlerin denenmesini tercih ediyoruz. Özellikle bölgede 1. ürün buğday, 2. ürün mısırın yanında, mısıra alternatif olarak soya fasulyesinin ekilmesini tavsiye ediyoruz. Çünkü soya fasulyesi baklagil ürünü olduğu için kökleri toprağı azotla besler ve toprağı organik madde bakımından zenginleştirir. Su tüketimi konusunda bir kıyaslama yapıldığında soya fasulyesi, mısıra göre daha az su sarf ediyor. Soya fasulyesi ile birlikte yer fıstığı da tercih edilebilir. Daha önce de bu ürünle ilgili çalışmalar yaptık. Ekonomik anlamda bölgede bununla ilgili yapılan çalışmalarda dekardan 400 kilograma yakın verim elde ettik. Bu da Türkiye ortalamasının üstündedir.” şeklinde ifade etti.
Prof. Dr. Hüsnü Aktaş ise bölgede yaşanan kuraklığa dikkat çekerek, “Burada buğday tahıl ıslahı ile ilgili incelemelerde bulunduk. Özellikle 2014-2025 sezonunda ciddi bir kuraklık yaşandı. Bu AR-GE alanında hem kurağa dayanıklı hem de sulu şartlara uygun buğday çeşitleri ile ilgili çalışmalar yapmaktayız. Amacımız hem bölge koşullarına, Kızıltepe Ovası’na uygun hem de sanayicinin talep edeceği çeşitleri geliştirmektir. Bu sezonda yaşanan kuraklıktan dolayı sulu alanlarda da verimde düşüş olduğunu gözlemledik. Su kısıtı veya yağışa dayalı şartlarda bu şartlara uygun çeşit yerleştirmek için biz yoğun olarak çalışmaktayız. Aday hatlarımız ve tescil ettiğimiz çeşitleri de vardır. Bunların üretimi devam etmekte ve çiftçilere dağıtılmaktadır.” şeklinde kaydetti.
Kuraklığın verim üzerinde ciddi etkiler oluşturduğunu vurgulayan Aktaş, “Şu anda bu sezon zaten bir kuraklık yaşandı. Kuraklıkta tamamen verim alınamayan yerler oldu. Kalite anlamında iyi değerler elde ediyoruz ama verimde büyük düşüşler olduğunu gözlemliyoruz. İkinci ürün mısır konusunda özellikle sulamada ve enerji problemlerinin yaşanacağını öngörmekteyiz. Dolayısıyla alternatif bitkilere geçilmesi lazım ama alternatif bitkilere geçelim derken de bu, belki de tarımsal politikaların gözden geçirilmesi ve elle tutulur bir takım politikalar veya aktiviteler gereklidir.” dedi. (İLKHA)