10331,31%1,61
40,07% 0,06
46,98% 0,05
4281,90% 0,37
6833,05% 0,21
Refah ile Han Yunus şehirleri arasında hassas coğrafi konumda yer alan Morag Koridoru, işgal kuvvetlerinin Gazze’nin güneyini tamamen kontrol etmesine, bölge halkına yönelik coğrafi ve insani izolasyonu artırmasına olanak sağlıyor.
HAMAS ise temel müzakere konusu olarak; işgal ordusunun Gazze Şeridi'nin tamamından çekilmesi, insani yardımların kesintisiz akışı ve kalıcı ateşkes için gerçek güvencelerin sağlanmasını ortaya koyuyor.
İslami Cihad Hareketi Genel Sekreter Yardımcısı Muhammed Hindi ise “Televizyon el-Arabi’ye” yaptığı açıklamada, işgalin Gazze içinde “insani şehir” kurma planlarından söz ettiğini belirtti. Bu da işgalin Gazze’den tamamen çekilme niyetinin olmadığını gösteriyor. Ayrıca, işgalin “Morag Koridoruna” ısrarla tutunmasının, güney Gazze'den Filistinlilerin göç ettirilmesi planının göstergesi olduğunu vurguladı.
Morag Koridoru nedir?
Filistinliler arasında “Sofa Geçidi” olarak bilinen Morag Koridoru, Gazze Şeridi’nin güneyinde yer alır. Batıda Akdeniz'den başlar, doğuda işgal topraklarına açılan Sofa Sınır Kapısı’na kadar uzanır. Uzunluğu yaklaşık 12 kilometredir. İşgal ordusu, 18 Mart 2025’te Gazze’ye yönelik saldırılarına yeniden başladığında özellikle Refah’taki askeri saldırılar sırasında bu koridoru tekrar işgal etti. Bu saldırılar, uluslararası insan hakları kuruluşları tarafından “savaşın başından bu yana en şiddetli saldırılar” olarak tanımlandı.
Koridorun temelleri 1972 yılına dayanır. İşgal rejimi, Gazze’yi işgal ettikten beş yıl sonra, dönemin Güney Komutanı Ariel Şaron’un önerdiği “Beş Parmak Planı” çerçevesinde bu hattı oluşturdu. Amaç, Gush Katif yerleşim blokunu güvence altına almak, Han Yunus ile Refah’ı birbirinden ayırmak, Filistinlileri gözetim altında tutmak ve güney bölgelerine nüfuz edebilmekti.
Koridor, yerleşim yerleri, tarım seraları ve fabrikalar içeriyordu. Bu bölge işgal için önemli bir ekonomik ve askeri şerit haline geldi. Üzerine daha sonra "240 No’lu Yerleşim Yolu" inşa edildi. Askeri karakollar, gözetleme kuleleri ve yerleşim noktalarıyla güçlendirildi. Böylece Gazze’nin güney bölgesinde en stratejik kontrol noktalarından biri haline geldi.
İşgal rejimi, 2005 Eylül ayında uyguladığı "tek taraflı çekilme planı" kapsamında bu koridordan geri çekildi. Ancak her zaman stratejik açıdan önemini korudu. Çünkü güney şehirlerini birbirinden ayıran ve Gazze’nin kuzeyi ile güneyi arasındaki bağlantıyı kesen bir hat olarak işlev gördü. Son saldırılarla, özellikle 7 Ekim 2023’teki "Aksa Tufanı" operasyonundan sonra, koridor yoğun bombardımana maruz kaldı. Nisan 2025 ortasında işgal ordusu burayı tekrar işgal etti ve yeni bir askeri altyapı inşa etmeye başladı.
Bugün Morag Koridoru, işgal ordusunun Gazze’yi coğrafi olarak bölmek için kullandığı dört ana askeri koridordan biri olarak işlev görüyor. Bunlar arasında, Mısır sınırındaki “Philadelphia Koridoru” da (Selahaddin Koridoru) yer alıyor. Siyonist rejim, Morag’ı bu koridorun bir uzantısı ve “güvenlik kuşağı”nın temel bir ayağı olarak görüyor.
Koridor, Selahaddin ve Reşit caddelerinin bazı bölümlerini kapsıyor. Refah Sınır Kapısı ve Kerem Ebu Salim Ticaret Kapısı yakınından geçiyor. Bu da işgal rejiminin burayı kontrol altında tutarak Gazze'yi tamamen boğma, insan ve mal hareketini engelleme ve özellikle tarımsal üretimin yoğun olduğu Refah’taki el-Mevasi bölgesindeki yüz binlerce Filistinli üzerinde baskı kurma imkânı sağlıyor.
Tahminlere göre işgal rejiminin koridor üzerindeki kontrolü, yaklaşık 74 kilometrekarelik alanı tekrar işgal altına soktu; bu, Gazze’nin toplam alanının yüzde 20’sine denk geliyor. İşgal ordusu hattı genişletmeye başladı; 6 kilometrelik kısmı asfaltlandı, gözetleme kuleleri ve askeri yapılar kuruldu. Bu genişletmenin Refah’a kadar ulaşması planlanıyor ancak henüz Han Yunus’a ulaşmadı.
Filistinli ve uluslararası insan hakları kuruluşları, işgal ordusunun bu koridor ve diğer bölgelerde yürüttüğü yıkım, genişleme ve askeri tahkimat faaliyetlerini, sistematik bir coğrafi ayrım ve etnik temizlik politikası olarak değerlendiriyor. (İLKHA)