9404,89%1,12
39,84% 0,32
46,74% 0,42
4197,30% -1,37
6738,60% -1,07
Dönem Sözcüsü Cengiz Arı'nın başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, Batman'ın sorunlarının yanı sıra insani krize dönüşen işgal rejiminin Gazze'deki soykırıma varan terör saldırıları değerlendirildi.
Platform Başkanı Arı, toplantı sonunda görüşülen gündem maddelerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Gazze'de 20 ayı aşkın bir süredir devam eden işgal rejiminin saldırılarının son günlerde acımasızca artığı vurgulanan toplantıda Arı, Gazze'de soykırımın devam ettiğini ve hiçbir şekilde gündemden düşürülmemesi gerektiğini söyledi.
"Gazze'nin sesi olmaya devam edeceğiz"
"Gazze'de soykırım devam ediyor, gündemden düşürmeyelim" çağrısında bulunan Arı, "Gazze'de 20 aydır süren, son günlerde artarak devam eden insanlık dışı saldırılar, bir halkı topyekûn aç bırakarak yok etmeye çalışan siyonist rejimin vahşetini bir kez daha gözler önüne sermiştir. siyonist işgalciler, bir yandan Filistin'in kalbinde yer alan Kudüs'ü ve çevresindeki kutsal mekânları gasp ederken, diğer taraftan da Gazze'de katliam ve yıkımla, Müslümanların kanını akıtmaktadır. Ne yazık ki, bu zulümler yalnızca işgalcilerin değil, onlara her türlü desteği sağlayan emperyalist güçlerin de eseridir. Uluslararası kamuoyu ise bu insanlık suçları karşısında sessiz kalmayı sürdürmektedir. Kudüs davası, yalnızca Filistin halkının değil, tüm Müslümanların ve mazlumların davasıdır. Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için mücadele etmek, her müminin görevidir. Gazze ve Filistin'in yanında olmak bizim inancımızın ve insanlığımızın gereğidir. Aksa Tufanı'nın başladığı ilk günden bu yana mazlum Gazze halkının yanında olduğumuz gibi bundan sonra da destek olmaya devam edeceğiz." dedi.
"Yozlaşmaya yeni alanlar açılmasın"
Düşünce ve İnanç Özgürlüğü Platformu Başkanı Arı, toplantıda ahlâkî yönden yozlaşan, inanç ve manevi değerlere yabancı, hazza odaklı bir neslin yetişir hale geldiğini söyledi.
Ahlaki dejenerasyonun önüne geçmek için gerekli önlemlerin hızlı bir şekilde alınması gerektiğini belirten Arı, şunları söyledi:
"Toplumu oluşturan birçok paydaş sınıfta da maalesef ahlâkî çürüme söz konusu. Millet olarak bu çağın vebası olan ahlâkî dejenerasyonu önlemek için neler yapılabileceğini gözden geçirmek ve tedbirler alınması kaçınılmazdır. Özellikle aile bütünlüğünü derinden sarsan TV programlarının varlığı, tüketime odaklı bir anlayışın toplumsal hayatın tamamını kuşatması, madde kullanımının neredeyse her sokağı sarması, işsizliğin varlığı ve insanların zengin olma hırsı, boşanmaları ve intiharları tetiklemekte bu durum aile bütünlüğünün bozulmasına zemin hazırlamaktadır. Ayrıca yaz aylarının yaklaşması ile birlikte kızlı erkekli salon programları, beraber kullanılan yüzme havuzları gençler üzerinde olumsuz etkiler bırakmakta ve ahlaki zafiyetlerin oluşmasına zemin hazırlamaktadır."
Platformdan evliliklerin kolaylaştırılması çağrısı
Evliliklerin, artan düğün masrafları nedeniyle artık yapılamadığına dikkati çeken Arı, "Dinimiz tarafından teşvik edilen evlilikler ne yazık ki artan düğün masrafları nedeniyle yapılamamaktadır" dedi.
Bu konuda kolaylaştırmanın ailelerin en büyük görevi olduğunu dile getiren Arı, "Düğün masraflarının artması, kız tarafının istediği altın ve takıların fazla olması evliliğin önünde önemli bir sorun olarak durmaktadır. Evlilikleri zorlaştırmak yerine kolaylaştırmanın toplumsal bir sorumluluk olduğu bilinciyle hareket edilmeli ve gençlerin evliliği teşvik edilmelidir. Gereğinden fazla yapılan düğün masraflarından uzak durulmalıdır. Aile yılı olarak ilan edilen bu yılda devletin faizsiz ve uzun vadeli evlilik kredileri sağlaması gençler için önemli bir destek sağlayacaktır." şeklinde konuştu.
Cami faturalarına dikkat çekildi
Havaların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinden dolayı camilerde elektrik kullanımının arttığını vurgulayan Arı, bunun da elektrik faturalarına ciddi yük getirdiğini söyledi.
Camilerin fatura yükünün devlet tarafından üstlenmesi gerektiğinin altını çizen Arı, "Fatura bedellerinin ödenmesi için İmam Hatipler, camii cemaatinden sürekli para toplama yoluna gitmek zorunda kalmaktadır. Camilerde yaz Kur'an kurslarının açılmasının teşvik edildiği bu aylarda camilerde elektrik tüketimi daha fazla olacağından oluşacak yüksek faturalar camii cemaati için büyük bir yük oluşturacaktır. Camilerin elektrik faturalarının merkezi bütçeden karşılanması yoluna gidilmeli, cami cemaati fatura yükünün altına alınmamalıdır" dedi. (İLKHA)