Tarih: 08.07.2025 14:01

30 yıllık tarihçi, 10 bin kitapla kentin hafızasını koruyor

Facebook Twitter Linked-in

Bursa’da doğup büyüyen ve mesleğinin tamamını bu şehirde sürdüren Pekören, çocukluk yıllarından beri hayalini kurduğu tarihî atmosferi sonunda gerçeğe dönüştürdü. 10 bin kitabın yanı sıra, geçmişin izlerini taşıyan yüzlerce antika eşya ve hatıra objesiyle donattığı bu özel mekân, sadece bir koleksiyon alanı değil, aynı zamanda yaşayan bir kültürel miras noktası haline geldi.

Kentin tarihi dokusu içinde yer alan Aralık Han’da hizmet veren Pekören, ziyaretçilerine adeta tarihte bir yolculuk sunuyor.

Tuncer Aziz Pekören, İLKHA muhabirine " Demhane" ismini verdiği mekânında yaklaşık 10 bin kitabı olduğunu söyledi.

1971 yılında Bursa’da doğan Tuncer Aziz Pekören, hayatının tamamını doğduğu şehirde geçirdi. İlk ve orta öğrenimini Süleyman Çelebi Okulu’nda tamamlayan Pekören, üniversite eğitimini de Bursa Uludağ Üniversitesi’nde aldı. Mezuniyetinin ardından Bursa dışına çıkmadan, kentte özel sektörde çalıştı.

1996 yılında üniversiteden mezun olan Pekören, resmi olarak 30 yıl boyunca tarih öğretmenliği yaptı. Bursa’nın kendisini hayata hazırlayan şehir olduğunu belirten Pekören, kariyerini de bu şehirde sürdürmenin gururunu yaşıyor.

"Atalarının eşyalarıyla tarihi yaşatmak çocukluk hayalimdi"

Çocukluğundan beri tarih öğretmeni olmak istediğini dile getiren Pekören "Allah da nasip etti, oldum. 30 yıl tarih öğretmeni olarak görev yaptım. Çocukluğumda bir hayalim vardı. Okuduğum dergilerde ve izlediğim dizilerde insanlar, atalarının ve dedelerinin evinde yaşıyorlardı. Dedesinin dedesinin eşyalarıyla yaşıyorlar... Bu eşyalar evde tarihsel bir görsellik oluşturuyordu. Çocukluğundan beri böyle mekânlarda yaşamayı arzu ettiğim için ufak ufak eşyalar topluyordum. Gençliğimde bu iş beni daha çok sardı. Üniversiteyi Bursa Uludağ Üniversitesi’nde okudum. Öğretmenlik süreci içerisinde de çocukluğumdan getirdiğim birikimler, ailemin bana verdikleri, antika eşyalar ve gelen hediyelerle beraber; yaşım da kemale erince bende bir görsellik olsun, sadece evde kalmasın; tarihsel anlamda bir mekân olan Bursa’ya hizmet etsin diye Aralık Han’da bir yer açmaya karar verdim" dedi.

"Bursa’ya bir hizmet kazandırdığımı düşünüyorum"

Mekânın sadece görsel bir mekân değil, aynı zamanda bir öğretim yeri olduğunu belirten Pekören  "Gelen kişilerle sohbetler yapılıyor, karşılıklı fikir tahlilleri de yapılıyor. Bursa’ya bir hizmet kazandırdığımı düşünüyorum. İnsanımız bazı şeylere uzak değildir. İnsanlarımızın bir özelliği var: Kitabi kültürden ziyade şifahi kültüre yakınız. Sohbet kültüründen büyümüş insanlarız. Dolayısıyla bir türlü kitaba doğru düzgün yansıtamamışız. Son 50-60 yıldır kitap okuma oranları her geçen yıl düşmektedir. Sosyal medyanın gittikçe güçlenmesi, teknolojinin çok kolay ulaşılabilir olması vaktimizi çok almaktadır" şeklinde konuştu.

"Sosyal medyanın da bir kitabileşmeye ihtiyacı var"

Atölyeye gelen, kitapları ve eşyaları görünce içinde bir kıpırtı hissettiğini vurgulayan Pekören "Özellikle öğrencilerden çok görüyoruz. Fıtri olarak Allah’ın içimize sunduğu bazı hastalıklar vardır. Bu hastalıkların üzeri küllenmiştir. 21’inci yüzyılın bu çıldırtıcı teknoloji ortamında bazı hasletlerimiz küllenmiş olabilir. Ama küçük küçük boy veriyor. Onu öğrencilerde burada çok görüyoruz. Öğrencilerimizin kitap okumaya şevkleri var. Fakat bu şevki güçlendirecek mekânlara ihtiyaç var. Bir konu hakkında araştırma yaparken internette o kadar çok yanlış bilgi çıkıyor ki… Sosyal medyanın da bir kitabileşmeye ihtiyacı var. Eskiden okullarımızda çocuk sadece kitapla tanışmıyordu. Çocuğun erdemlerle buluştuğu her yer mekteptir" ifadelerini kullandı.

"Bugün kültürel anlamda yıpranmamızın temelinde, kitaptan uzaklaşmak var"

Eskiden bir mahalle kültürünün olduğunu ifade eden Pekören " Bir irfanımız vardı. Bu irfan, mahallede de çocuğu yetiştiriyordu. Eskiden mahallede büyürken çevre esnafından ve komşulardan çok şey öğrendik. Mahalle bir mektepti. Bursalı olunca zaten bir mahalle kültürü alıyorsunuz. Çarşı kültürü alıyorsunuz. Yazları Kur’an kursuna gidiyorsunuz. Mektep olan bir çarşıyı, mektep olan bir mahalleyi ve kitapla buluşturan bir mektebi bugün arıyoruz. Bugün kültürel anlamda yıpranmamızın temelinde, kitaptan uzaklaşmak vardır. Kitapların anası Kur’an-ı Kerim’den uzaklaştık" diye konuştu.

Pekören,  son olarak sözlerini şöyle tamamladı "Atölyemiz; tarih, kültür, sanat ve sohbet ofisidir. Kâr amacı yoktur. Burada hiçbir şey satılık değildir. Atölyemizde 10 bin kitap bulunmaktadır." sözlerine ekledi.(İLKHA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —